Nûh Aleyhisselâm Zamanında, Nûh Aleyhisselâm’a Olan Sevgisini ve İmanını
Belirtebilmek İçin Her Gün Yanına Gelir, Bir Tek İneğinin Verdiği Sütü, Ona
Hediye Getirirdi. Bu Sütü Bâzen Yoğurt Ettiği de Olurdu.
Kadın Duymuştu, Yakında Büyük Bir Tufan Olacak, Aylarca Sürecek, Bu Tufanda
Ancak Hazreti Nûh’a İnanıp Gemisine Binenler Kurtulabilecekti.
Kadın Her Gelişinde:
▬ “Ey Peygamber!” Derdi, “Biliyorsun, Sana İnanıyorum, Seni Seviyorum. Ne Olur,
Tufan Olacağı Zaman Bana da Haber Ver. Beni de Al Gemine, Buralarda
Ölmeyeyim...”
Nûh Aleyhisselâm Söz Verdi Alacağına Dâir. Tufan Günü Gelip Çattı, Nûh
Aleyhisselâm’ın Gemisi Hareket Etti. Peygamber, Yolun Orta Yerinde Hatırladı ve
Çok Üzüldü; Kadını Çağırmayı Unutmuşlardı.
Ortalığı Sular Bastı, Yer Yerinden Oynadı Ancak Nûh Aleyhisselâm’ın
Çevresindekiler Kurtuldular. Tufan Altı Ay Sürmüştü. Gemi Nihâyet Karaya
Kavuştu.
O Sabah O Kadın Yine Geldi Süt Çömleği ile! Peygamber Kadını Canlı Görünce
Şaşırdı. Kadın, Getirdiğini Nûh Aleyhisselâm’a Sundu ve Sonra:
▬ “Ey Peygamber!” Dedi, “Unutmuyorsun Değil mi? Tufan Çıkınca Bana Haber
Vereceksin. Dün Sabah Hatırlatmıştım Yâ, Bir Kere Daha Hatırlatayım, Senin
İşlerin Çoktur, Unutursun?”
Nûh Aleyhisselâm Şaşkın-Şaşkın Bakıyordu:
▬ “Dün mü?!” Diyebildi, “Hani Altı Ay Önce...”
Dedi ve Sonra Caydı Sözünden, “Peki...” Diyerek Kapattı İşi. Kadın Gidince:
▬ “Yâ Rabb!” Dedi, “Bu Nedir? Burada Kalanların Hepsi Helâk Oldular da,
Bu Kadın Niçin Kurtuldu? Niçin Bilmedi Altı Ayın Geçtiğini?”
Cebrâil Aleyhisselâm Geldi ve Şöyle Bir Açıklama Getirdi:
▬ “Ey Nûh! O Sana İnananlardandı. Biz İnananları Severiz, Sen Onu Unutmuştun Ama
Biz Unutmadık. Koruduk Onu!”
Ertesi Sabah Geldiği Zaman Nûh Aleyhisselâm Kadına:
▬ “Bak Kadınım.” Dedi, “Sen Bilmiyorsun, Farkında Değilsin. Tufan Oldu, Bitti.
Hem de Altı Ay Sürdü!”
▬ “Nasıl Olur, Yâ Ben?”
▬ “Ben Seni Unutmuştum. Allah Unutmamış, Korumuş. Peki, Sen Bu Altı Ayda Her Şey
Sulara Battığı Zamanda, Tufana Ait Hiçbir Belirti Görmedin mi?”
Kadın Hatırlamaya Çalıştı, Sonra da:
▬ “Ha... Bak!” Dedi, “Bir Gün İneğimin Şöyle Tırnaklarına Biraz Çamur Bulaşmıştı
Ama Hepsi Bu Kadar ve Bir Gün...”
Evet, İnanan Bu Kadın İçin Altı Aylık Tufan Yalnız Bir Gün Gibi Geçmiş ve Onun
Kılına Bile Dokunmamıştı!!!...
……………………….
Yani?
Şunu ne demek istiyoruz.
Bir virüs’tür aldı başını gidiyor. Her gün gözümüzün önünden rakamlar
gelip-geçiyor. Şu kadar vak’a var, şu kadar şüpheli kantina’ya alındı, şu kadar
kişi hayatını kaybetti.
Evvela Hastalarımıza şifa, ölenlerimize rahmet diliyoruz.
Biz her türlü tedbirimizi alarak Allah’a tevekkül ettikten sonra “6 ay süren
tufandan hiç haberi olmayan kadın misali” bu milletin evladı bu felaketi, en az
zararla geçiştirecektir inşallah…
Yetkililer, uzmanlar ne diyorsa harfiyyen uygulayalım, Allah’a olan imanımızı ve
tevekkülümüzü yitirmeyelim. Gerisi kolay inşallah…
Bu kadar mazlumun duasını alan, Düşkünlerin elinden tutan, Ağlayanların
gözyaşını silen, bir milletin evladını Allah koruyacaktır.
Hepinizi Allah’a emanet ediyorum.
Rabbim bütün insanlığı, islam dünyasını, ve Tarihi şanla, şerefle dolu olan bu
milleti korusun.
AMİN AMİN AMİN . . . .
Kestek Hocanın oğlu Davut hoca
Davut Çukurkavak kişisel web sitesi
Davut Çukurkavak hocamızın kişisel web sitesine gitmek için tıklayınız
Davut Çukurkavak Youtube kanalı abone olmayı
unutmayınız.
Davut Çukurkavak hocamızın youtube kanalına gitmek için tıklayınız
|