Elbette geçmişe dönüp bakarken ibret aynasını da ihmal etmeden bakmak gerekir. Geçmişten ibret almak, geleceğe yapılan en güzel yatırımdır. "İnsanların kıymetini bilmekte aldandıklar iki şey sağlık ve boş vakittir" buyuran bir Peygamberin ümmeti olarak, zaman kavramını çok iyi idare etmek durumundayız.

Allah'ın her canlıya belirli bir vakit tayin ettiği şu doyumsuz ve tükenmez görünen dünya hayatını aldanmadan çok iyi değerlendirmeye çalışmak her müslümanın vazifesidir. Rabbinin kendisine bahşettiği nimetleri şükürsüz ve itaatsiz bir şekilde harcayarak ömrünü heba eden bir kul ile Rabbinin nimetlerine her lahza şükretmiş ve O'na itaat etmiş bir kul arasında dağlar, denizler kadar fark vardır. Geçmiş zamanın hayalinin Cihana değer olması kişinin Rabbinin emirlerine karşı oldukça samimi ve dürüst bir ömür geçirmesiyle mümkün olacaktır.

Cennet ümidi ile Cehennem korkusu arasında, Allah'ın rızasından ayrılmadan, ibadet ve kulluk ümidini yitirmeksizin yaşamak, zaman kavramını geçmiş ve gelecek arasında anlamlı kılacak, ânın daha verimli yaşanmasını sağlayacaktır. Aldığımız her nefesin anlamlı geçmesi ümidiyle. İnsan ilerleyen yıllarında "Ben Allah için şu hizmetleri, bu amelleri yaptım, O'nun yolundan ayrılmadım" diyebilmeli, ve geçmiş zamanın hatıralarını şimdiden tasarlayıp geleceği için sağlam köprüler inşa edebilmelidir.

Durmuş Ali Yıldız

T.C. MİLLÎ EĞİTİM BAKANLIĞI
KONYA / KULU - KULU MESLEKİ VE TEKNİK ANADOLU LİSESİ Meslek dersleri öğretmeni