Ailede Sorumluluğumuzu Biliyormuyuz ?
 
لحمد للله ربّ العالمين والصلاة والسلام علي رسولنا محمّد وعلي أله و اصحابه اجمعين
 اسسلامُ عليكم ورحمت الله وبركاتهُ 
                     
Muhterem kardeşlerim! Bu günkü sohbetimiz
AİLEDE SORUMLULUĞUMUZU BİLİYOR MUYUZ?        
Aile: Dede-nene, baba-anne ve çocuklardan oluşan kutsal bir oluşumdur.
Aileler olarak, sorumluluklarımız nelerdir?  Bir düşünelim. Kendimizi ve Evlatlarımızı, İslam’a uygun şekilde yetiştirdiğimize inanıyor muyuz? Benzer soruları düşünüp kendimize soracak olursak, acaba hangimiz, kendimiz ve çocuklarımızı, en güzel şekilde yetiştirdiğimizi söyleyebiliriz?
 

Rabbımızın şu emrine bir bakalım. بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
يَا أَيُّهَا الَّذِينَ آمَنُوا قُوا أَنفُسَكُمْ وَأَهْلِيكُمْ نَاراً وَقُودُهَا النَّاسُ وَالْحِجَارَةُ عَلَيْهَا مَلَائِكَةٌ غِلَاظٌ شِدَادٌ لَا يَعْصُونَ اللَّهَ مَا أَمَرَهُمْ وَيَفْعَلُونَ مَا يُؤْمَرُونَ {6}
صدق اللله عظيم.

“Ey iman edenler! Kendinizi ve ailenizi öyle bir ateşten koruyun ki, onun yakıtı, insanlar ve taşlardır….” Allah’ın bu emri,            
 Tahrim Sûresi 6. Ayette bize ve tüm aile reislerinedir.   Amacım sizi korkutmak değildir. Ama bir de gerçek var ki; Yüce Rabbımızın bildirileri ortadadır.
 

Çoğumuz; evlatlarımızın itaatsizliğinden ve saygısızlığından yakınır. Niye!  Çünkü onlara:   “Ana- babaya itaatin aynı zamanda Allah’a itaat, olduğunu öğretemedik de ondan.
 İslam’ın vazgeçilemez temel esaslarından biri; Nesil güvenliğidir.  Eşsiz bir hayat nizamı olan İslam; Ortaya koyduğu; Akıl, din, can, mal ve nesil güvenliği kuralı ile, insanlık için asla vazgeçilemez olan bu beş temel unsurun korunmasını kesin bir dille emretmiştir.           
 

Neymiş, onları bir daha tekrar edelim: Akıl , din, can, mal ve nesil güvenliği… Bunun temini için de hükümler konmuştur. 
İslam toplumunda tertemiz bir fıtratla dünyaya geldiği inandığımız Nesiller, temiz ve fıtratı bozulmadan manevî değerlerimizle büyütülmeli, helal lokma ve İslâmî terbiye ile eğitilmelidir.                                                                                                                         
Böylece Kuran’ın ifadesiyle gözümüzün nuru olacak nesiller yetiştirilmelidir. Bir de, ciğerparemiz olan evlatlarımızın bu dünyada, zarar görmesini istemediğimiz kadar, öbür dünyada da, zarar görmemesi için çalışmalıyız.
 

Yoksa Evlatlarımız bizi; Allah’a şikâyet ederek şöyle derler:
Ey Allah’ım! *Bana her şeyi öğrettiler, bütün sınavlara hazırladılar, ama kimsenin kimseyi tanımadığı bu ahiret sınavından hiç bahsetmediler.* Şikâyetçiyim! Derse ne yaparız?
 Bu gün, göz ardı ettiğimiz gençler, yarın gözlerimizi oyacaklardır Allah korusun… 
 

Bundan hiç kimsenin endişesi olmasın.  Evet, gençler bizim için en büyük değerlerdir.  Ve gençlik; hayatın da, en güzel dönemidir. Bizler için en büyük zenginlik; silah, para, altın ve gümüş değildir. İmanlı, ahlâklı, iffetli, izzetli ve sorumluluğunu bilen bir gençliktir. Böyle bir gençlik için hem çaba sarf etmeliyiz.
Hem de şu ayette belirtildiği gibi dua etmeliyiz.
 

Yüce Rabbım!: بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ
وَالَّذِينَ يَقُولُونَ رَبَّنَا هَبْ لَنَا مِنْ أَزْوَاجِنَا وَذُرِّيَّاتِنَا قُرَّةَ أَعْيُنٍ وَاجْعَلْنَا لِلْمُتَّقِينَ إِمَاماً. صدق اللله عظيم

"Ey Rabbimiz! Bize eşlerimizden ve nesillerimizden gözler(imizin) nuru(olacak iyi insanlar)lütfet ve bizi (fenalıktan) sakınanlara rehber yap". Furkan suresi 74. Ayette Çocuklarımızı yetiştirme konusunda bir de Peygamberimizi dinleyelim:  Abdullah ibni Ömer’den (R.A.) dan rivayetle: “Yüce Allah bir kulu, bir sürüye çoban ederse; kıyamet gününde mutlaka onu soracaktır.   Onlar arasında Allah’ın emrini uyguladı mı yoksa uygulamadı mı? Öyle ki, özellikle onu ev halkına davranışlarından sorguya çekecektir”.  (Feyzullah Birişik=Evdeki sünnetler, cilt 2, sayfa 172)                                                                    

Çocuklarımızın iyi yetiştirilmesinin meyvesi, hem dünyada hem de ahirette olacaktır. Bunu bilelim ve buna inanalım.  Ayrıca anne-baba; yarın yaşlandıklarında, vermiş oldukları terbiyenin karşılığını kendilerine yapılan hürmette göreceklerdir. Çocuklarının eğitimi ile ilgilenmeyenler de bunun karşılığını görürler.      
 

Nefsimizin ve neslimizin hidayet üzere olması için İbrahim suresi 40 ve 41. Ayetlerde geçtiği şekilde bol, bol dua etmeliyiz.  .لله الرح. بِسْمِ
    رَبِّ اجْعَلْنِي مُقِيمَ الصَّلاَةِ وَمِن ذُرِّيَّتِي رَبَّنَا وَتَقَبَّلْ دُعَاء {40}

 

" Ey Rabbim! Beni ve neslimden (gelenleri) de, namazı gereği gibi kılanlardan eyle. Ey Rabbimiz! Duamı kabul buyur."  (İbrahim Suresi/40)    ...بِسم ْ  
رَبَّنَا اغْفِرْ لِي وَلِوَالِدَيَّ وَلِلْمُؤْمِنِينَ يَوْمَ يَقُومُ الْحِسَابُ {41  

 

 "Ey Rabbimiz! Hesabın görüleceği kıyamet gününde beni, annemi babamı ve tüm mü'minleri bağışla."  (İbrahim Suresi/41)
  سُبْحَانَ رَبِّكَ رَبِّ الْعِزَّةِ عَمَّا يَصِفُونَ وَسَلَامٌ عَلَى الْمُرْسَلِينَ وَالْحَمْدُ لِلَّهِ رَبِّ الْعَالَمِينَ

 Selam ve dua ile Allah’a emanet olunuz. 
                                                      

Mustafa Arı kişisel web sitesi

Mustafa Arı hocamızın kişisel web sitesine gitmek için tıklayınız

Mustafa Arı Youtube kanalı abone olmayı unutmayınız.

Mustafa Arı hocamızın youtube kanalına gitmek için tıklayınız

 

Gönderen Mustafa ARI 004
Yayın tarihi 28/11/2008
Facebookta paylaş Twitterda Paylaş