Kelime olarak Hased: çekememek, kıskanmak demektir.
Dini terim olarak; Başkasında olan herhangi bir varlığın, bir şeyin, ondan
alınıp kendisine verilmesini istemektir. Bundan daha fenası da, kendisine
verilmese bile, o nimetten, hased-ettiği kimsenin mahrum olmasını istemektir.
Hased eden kimseye de; Hasid denir. Hased, tedavisi çok zor olan bir RUH
hastalığıdır.
وَمِن شَرِّ حَاسِدٍ إِذَا حَسَدَ {5} Felak suresi 5 ayette “Hasid kimsenin hased
ettiği zamanki şerrinden Allah’a sığınırım Kişideki Hased illetinin ilk alâmeti,
hased-ettiği kimsedeki nimetin gitmesini istemek ve o nimetin ortadan kalktığını
görünce de rahatlayıp sevinç duymaktır. Bu aynı zamanda büyük bir kin ve
düşmanlığı körükler.
Bu konu, çok geniş ama biz, bu konuyla ilgili birkaç ayet ve hadis mealleri ile
sizi bilgilendirelim.
Şeytanın Kibre kapılıp hased ederek, Hz. Adem’e secde etmemesi ile ilgili:
Bakara, 34. Ve, o zaman meleklere: "Âdem'e secde edin!" dedik, hemen secde
ettiler. Yalnız İblis dayattı, kibrine yediremedi, inkârcılardan oldu. Hıcr, 33.
İblis şöyle dedi: "Kuru bir çamurdan şekillenmiş, bir balçıktan yarattığın bir
insana secde edemezdim." Şeytan, Hz. Adem’i kıskanması ve haset etmesi neticesi,
O’na secde etmemiştir. Hz. Adem’in oğlu Kabil, Hasidliği yüzünden kardeşini
öldürmüş, Yusuf (a.s.)ın kardeşleri de, Yusuf(a.s.)ı kıskanmaları neticesi O’nu
kuyuya atmışlardır. Hased edenin, eninde sonunda kaybettiğini görüyor. Kazananın
da olmadığına şahid oluyoruz.
Ebû Hüreyre’den (r.a.) nakledildiğine göre, Resûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur:
“Zandan uzak durun. Zira zan, sözün en yalanıdır. Birbirinize kulak misafiri
olmaya çalışmayın. Birbirinizin özel hâllerini araştırmayın. Birbirinizle
üstünlük yarışı içine girmeyin. Birbirinize hased etmeyin. Birbirinize kin
beslemeyin. Birbirinize sırt çevirmeyin. Ey Allah’ın kulları! Kardeş olun.”
(Müslim, Birr, 28)
Enes b. Mâlik’in (r.a.) bildirdiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur: “Muhammed’in, canı elinde olan Allah’a yemin ederim ki bir kişi,
iyilik namına kendisi için istediğini, Müslüman kardeşi için de istemedikçe
(tam) iman etmiş olmaz.” (Nesâî, Îmân ve şerâiuh, 19)
İbn Mesut’un (r.a.) işittiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
“Ancak iki kişiye gıpta edilir. Bunlar; 1) Allah’ın kendisine verdiği malı hak
yolunda harcayan kimse ile 2) Allah’ın, kendisine verdiği ilim ve hikmete göre
karar veren ve onu başkalarına öğreten kimsedir.” (Buhârî, Zekât, 5)
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Rasûlullah (s.a.v.): “Sizden
biri, mal ve yaratılış bakımından kendinden daha üstün kılınan kimseye
baktığında, kendinden daha aşağıda olana da baksın!” buyurur. (Buhârî, Rikâk,
30; Müslim, Zühd, 8)
Kıskançlıkla ilgili Bir Öğretmen ile öğrencisi arasında geçen şu diyaloğa bir
bakalım:
Öğretmen sınıftaki zeki ama, aynı zamanda kıskanç öğrenciye sorar:
- "Niçin arkadaşlarını çekemiyor, onların yaptıklarını bozup, kavga ediyorsun?"
Öğrenci:
-"Çünkü onların, beni geçmelerini istemiyorum. - En iyi ben olmalıyım!" der.
Öğretmen, eline bir parça tebeşir alır ve tahtaya bir çizgi çeker. Öğrenciye
dönüp: - Bu çizgiyi nasıl kısaltırsın diye sorar? Öğrenci, -"Çizginin bir
parçasını silerim!" der. Öğretmen bu cevabı kabul etmez. Öğrenci biraz daha
düşünür ve eliyle çizginin bir bölümünü kapatır. - "İşte kısaldı!" der. Bu cevap
da yanlış der öğretmeni… Doğru cevabı alamayacağını bilen öğretmen, tahtaya
ilkinden daha uzun bir çizgi daha çeker ve: - "Şimdi birincisi nasıl görünüyor?"
diye sorar. - "Daha kısa" der öğrenci ve başını eğer... - "Bilgini ve
yeteneklerini arttırarak kendi çizgini uzatman, rakibinin çizgisini bölmeye
çalışmandan daha iyi değil mi? der" öğretmen. “Kendinizle yarışın, başkalarıyla
değil.”
Şems sıresi, 7-8-9-10. Ayetler: 7- Nefse ve onu biçimlendirene, 8- Sonra da ona
kötülük ve takva kabiliyetini verene yemin olsun ki, 9- Elbette nefsini
temizleyip parlatan kurtulmuştur. 10- Onu kirletip gömen de ziyan etmiştir.
Kalpten temizlenmesi gereken, çirkin huylardan birisi de, HASET’tir. Hasetten
Kirlenen bu kalbi parlatmak gerekir. Onu Hased’le kirleten ziyan etmiştir.
Ebû Hüreyre’den (r.a.) rivayet edildiğine göre, Hz. Peygamber (s.a.v.) şöyle
buyurmuştur: “Hasetten sakının! Çünkü ateşin, odunu yediği gibi haset de, iyi
amelleri yer bitirir.” (Ebû Dâvûd, Edeb, 44; İbn Mâce, Zühd, 22)
“Hased tohumu eken, haset pişmanlığı biçer.”
Lütfen! Bunu unutmayalım.
Mü’min; Görünen haramlardan ne kadar kaçsa da, görünen ve bilinen farzları ne
kadar eda etse de, görünmeyen bir haram olan HASET’ten kurtulmadıkça,
biriktirdiği diğer iyi amelleri de kaybedebilir, Allah korusun… O zaman bu çok
ağır bir hüsran olur.
Rabbım! Hasidin, hased etmesinden hepimizi korusun AMİN Felak ve nas surelerini
de zaman zaman okuyalım…
Allah’a emanet olunuz…