Kur'an'ı Kerim'in etkileyici özelliği (8)
  Kur'andan etkilenip Müslüman olan Habeşistan Kralı Necaşi Ashame:
 

İslam Dininin yayıldığı ilk yıllarda Mekke Müşrikleri yeni Müslüman olanlara eziyet ve işkencelerini alabildiğine artırmış ve Müslümanları çok zor durumda bırakmışlardı. Bu eziyet ve işkencelere dayanamayan Müslümanlar, İslam'ı rahat bir şekilde yaşayabilmek için arayış içine girdiler. İşte Bunlardan birisi de, Peygamberimizin Amcası Ebu talip'in oğlu Hz. Cafer'di, Rasûlullah (s.a.v)'e gelerek: "-Hiç kimseden korkmaksızın Allah'a ibadet edebileceğim bir yere gitmeme izin ver!" dedi.

Kendisine ve yanında bulunan on yedisi kadın olmak üzere doksan iki kişiye izin verildi. Onlar, Habeşistan'a hicret etmekle rahatladılar. Yalnız Mekke Müşrikleri Müslümanları orada da rahat bırakmadılar ve onları Habeşistan Kral'ı Necaşi'den geri almak için hediyelerle Necaşi'ye elçiler gönderdiler. Elçiler, Habeşistan kralı Necaşi Ashame'nin nezdindeki Müslümanları kötüleyince, Melik Necaşi bu konuşmaya çok sinirlendi ve şöyle söyledi. "-Asla! Allah'a and olsun ki, onları çağırıp onlarla konuşuncaya ve işin içyüzünü tam öğreninceye kadar size teslim edemem.

Çünkü bunlar benim memleketime iltica edip benim himayemi tercih etmişlerdir." Dedi. Necaşi, Cafer'e İslâm dini ile ilgili sorular sordu.(Kısası Enbiya cilt 1,sayfa 256) Hz. Cafer(r.a.) İslâm'ın getirdiği iman, ahlâk ve fazilet esaslarından söz etti. Necaşi' de: "Allah tarafından Peygamberinize indirilen sözlerden bildiğiniz var ise bana okur musunuz"? Dedi. Bu istek üzerine Cafer bin Ebi Talip; Meryem Suresi'nin baş tarafından okumaya başladı.( Meryem suresi 1. Ve 2. Ayetlerin meali): "1- Kâf, Hâ, Yâ, Ayn, Sâd. 2- Bu, Rabbinin, kulu Zekeriyya'ya olan rahmetini anmadır." Cafer'in Tatlı, duygulu bir sesi vardı.

Daha sonra da: Ankebut ve Rûm surelerini de okudu. Bu sırada Necaşî'nin gözlerinden yaşlar akıyordu. İstek devam edince, Hz. Cafer (r.a.) Kehf sûresini de okudu. Necaşi, kendisini tutamayarak: "Vallahi, bu aynı kandilden fışkıran bir nurdur ki, Musa da İsa da aynı mesajla gelmiştir." dedi.
 

Hz. Muhammed(s.a.v.)'in bir peygamber olduğuna kanaat getirdi. Bunu açıkladı ve Müslümanları himaye etti. Daha sonra, Necaşi(Ashame): "-Yüce Allah'a yemin olsun ki, Musa (a.s.)'ın getirdikleri ile bu, aynı kaynaktandır!" diye mukabele etti. Kral Necaşi sözlerine şöyle devam etti: Hz. İsa ile ilgili ne Biliyorsunuz? Sorusuna; Bu defa Cafer, Meryem oğlu İsa ile ilgili de; "O, yüce Allah'ın kulu ve Rasûlü'dür. O'nun Meryem'e ilka ettiği kelimesi, O'ndan bir nefestir ve temiz bir bakirenin oğludur!" Dedi.

Bunun üzerine Necaşi eline, bir çöp alarak: "-Yüce Allah'a yemin olsun ki, Meryem oğlu İsa hakkında benim söylediğim ile bunların söylediği arasında şu çöp kadar bile bir fark yok!" Habeş ülkesi devletinin ileri gelenleri bu sözler üzerine: "-Allah'a yemin olsun ki, Habeşistan halkı bunu işitirse, seni, mutlaka tahtından alaşağı eder!" Dediler. Necaşi ise:"-Allah'a and olsun ki, İsa (a.s.) hakkında, asla bundan başkasını söylemem. Necaşi bunu söylediği zaman, etrafında bulunan patrikleri ve devlet adamları ile komutanları, homurdanmaya başladılar.

Necaşi'de onlara: "-Boşuna homurdanmayın! Siz, homurdansanız' da, vallahi, gerçek olan, budur!" Dedi. Muhacir Müslümanlara da: "-Gidiniz, sizler benim ülkemde emniyet içindesiniz. İstediğiniz yere gitmekte serbestsiniz. Size söven ve dil uzatan kimse cezalandırılacaktır! (Bunu üç defa tekrarladı). Sizlere kötülük edenlerin vay haline! Size küfredenin, vay haline! Dağlar kadar altın da verseler sizden hiçbirinize eziyet etmem ve etttirmem. Kureyş elçilerine hediyelerini iade edin! Benim hediyeye ihtiyacım yok. "Vallahi, bu memleketi bana bağışlarken Allah, benden rüşvet almadı." "Ben, O'nun kullarına sıkıntı etmek için rüşvet mi alacağım? İnsanlara alet olarak Allah'a isyan mı edeceğim?" Dedi.

Sonra şöyle dedi: "-Size karşı davranışlarımı Rasûlullah'a anlatın. Elçim de sizinle gelecek Ben Allah'tan başka ilah olmadığına ve O'nun Allah'ın kulu ve Resûlü olduğuna şehadet ederim. O'na, benim için, yüce Allah'dan af dilemesini söyleyiniz!" Necâşî Ashame'nin Hz. Peygamber'i görmeden, herhangi bir mucizesine şahit olmadan uzaktan iman etmesi İslâm âlimlerinin dikkat çektiği bir husus olmuş ve kendisi iman ve amelle ilgili bazı konularda delil olmak üzere örnek gösterilmiştir. (İslam ansiklopedisi cilt 32) Necaşi, Hicretin yedinci yılı Recep ayında vefat etmiştir. Bilindiği üzere Habeşistan Kralı Necaşi vefat ettiği zaman Peygamberimiz onun gıyabında Onun cenaze namazını kılmıştır. (Peygamberimizin hayatı-Salih Suruç- cilt 1, sayfa277) 
 

 

Gönderen Mustafa ARI 086
Yayın tarihi 23/05/2018
Facebookta paylaş Twitterda Paylaş