Türkiye'nin halihazırdaki durumu
  Türkiye'nin halihazırdaki durumunu bir irdeleyelim dedik:
Dünyaya, ne işyeri açmak, ne çoluk çocuğumuza bakmak ne de dünyalık bir makam elde etmek için gelmedik. Sadece ve sadece "Ben insanları ve cinleri sadece bana kulluk etsinler diye yarattım" (Zâriyât:56. Ayet) ilahi söze binaen yaratıldık. Bunun için yaptığımız işlere,ibadetlere, söylediğimiz sözlere ve desteklediğimiz kurumlara çok dikkat edelim.
 

İşin aslı, Hakkı; "Yeryüzüne Hakim kılma" mücadelesidir. Bu mücadeleyi yaparken de sadece oy verip sorumluğunu üzerimden atarım diye düşünmek çok yanlış olur.
"Bu şekilde düşünürsek, Musa Peygambere (a.s.), zamanın insanlarının "..Sen ve Rabbın gidin düşmanlarla savaşın biz burada bekleyeceğiz.." (Maide:24. Ayet) diyenler gibi oluruz.

Daha açık konuşmak gerekirse; bu iş çocuk oyuncağı veya futbol takımı tutmak gibi değildir. Herkes nereye oy verecekse vicdanına danışsın. Sonuçlara takılmadan vereceği oyun vebalini düşünsün. Yoksa sonuçlar Allah'ın (c.c.) elindedir. Bizler sonuçtan sorumlu değiliz fakat vereceğimiz oydan dolayı çok büyük sorumluluğumuz vardır". ( Fahri Hacıcaferoğlu)
 

Bundan onbeş küsur yıl önce idi, oğlunun yemin töreninde başörtülü diye oturduğu yerden kaldırılıp dışarıya atılan anneler unutulmamalı, Başörtüleri başlarından çekilip alınan ve üniversite kapısında kovulan kız bacılarımız unutulmamamı, diye düşünüyorum.
 

Öyle bir vatanda yaşıyoruz ki, Cumhurbaşkanı ile bir olup PKK ya karşı savaşmak yerine PKK ile bir olup Cumhurbaşkanına karşı savaşanlar haline geldik. Ne zaman aklımızı başımıza alacağız bilemiyorum. Dış ülkelerde konu vatan olunca; sağcısı, solcusu Radikali ve normal vatandaşı, vatanı için birlik oluyor ve canını ortaya koyuyor, ben şu yapılanı yıkacağım, şunu engelleyeceğim demiyor.

Bizde ise Cumhurbaşkanı gitsin de vatanın durum önemli değil. Tıpkı Abdülhamit han hazretlerinin devrilmesini isteyenler de olduğu gibi. "100 sene önce, benzer şekilde, Sultan Abdülhamit'e karşı çıkan veya sahip çıkmayanların koca Osmanlı Devletini kaybedip iş işten geçince de ne büyük pişmanlıklar yaşadıklarını tarih kitaplarından halen okuyup duruyoruz." (Hakan Albayrak)
 

Uluslar arası toplantılara baktığımız zaman yıllar öncesini hatırlıyoruz da, dünya liderlerinin bile umurunda olmayan ve o liderlerin karşısında el pençe divan duran liderlerin Türkiye'si iken, şimdilerde; Türkiye'nin lideri ile görüşebilmek için sıraya girdiklerini çok açık ve net bir şekilde görmekteyiz. Şu andaki iktidara yönelttiğimiz eleştirilerin hepsini toplasak sadece ve sadece başörtüsüne özgürlüğü bile gölgelemeye yetmez. İktidarı eleştiriyoruz da, bu eleştirilerin hepsini toplasak sadece ve sadece "One Minute" çıkışını bile gölgelemeye yetmez
 

Biz iktidarı eleştiriyoruz da, Türkiye'nin başına gelecek olanlar; Gazze'yle dayanışmayı, Katar'a destek olmayı, Müslüman ülkelerle sıcak ilişkiyi kim kuracak söyler misiniz?
 

"Şimdi bir tarafta bütün bunlar, bir tarafta ve daha nice güzellikler, öbür tarafta iktidara yönelttiğimiz eleştiriler; elinizi vicdanınıza koyup söyleyin, o eleştirilere istinaden bütün bu güzellikleri riske atmaya değer mi?" (Hakan Albayrak) Uluslar arası ilişkilerde ülkeyi kukla olmaktan çıkarıp "Masada ben de varım" diyerek, ülkeyi bir yerlere getirmek için çalışan, yıllardır hem servetimizi heba eden hem de canımızı alan terör belasını kökten çözmek için, barış ve Kardeşlik Projesi'nin devreye sokulduğunu unutmayalım.
 

Başörtü zulmüne, üniversiteye girişte İmam-Hatip mezunlarına uygulanan puan ve katsayı haksızlığına, sekiz yıllık kesintisiz eğitime son vererek Kur'an Kurslarınınve İmam-Hatip liselerinin (hem de Proje İmam-Hatipler olarak) tekrar açılması yabana atılacak şeyler değildir. Dün başını örten hanımefendiyi Meclis'ten kovanlara karşı, devletin bütün kurum ve kuruluşlarında, başını örten ve örtmeyenlerin aynı yerde çalışır oldukları bir ortamı oluşturmak unutulacak şeyler değildir. Bence...
 

Milyonlarca çocuğumuza dinini, kutsal kitabını ve sevgili peygamberini öğrenme imkânı veren seçmeli derslerin konulması yıllardır bütün İlkokul, Ortaokul ve Lise öğrencilerine ders kitaplarını bedava vermek hangi dönemde görüldü?
 

Bütün bunları ve daha sayamayacağımız güzellikleri unutmadan ve Türkiye'nin geleceğini, Çocuklarımızın geleceğini göz önünde bulundurarak şu önümüzdeki seçimde oyumuza sahip çıkalım inşallah. Allah'a emanet olun kardeşlerim.
 

Gönderen Mustafa ARI 088
Yayın tarihi 13/06/2018
Facebookta paylaş Twitterda Paylaş