Ateistlerin Cenaze namazı kılınırmı ?
   Tabiki kılınır ama nasıl kılınır diye sorarsanız eğer dinsiz ve ateistlerin Cenaze namazı siyaseten kılınır.
Orhan Alkaya, “Zordur ateist ölmek” adlı yazısında özet olarak şöyle diyor: “Ateistin dini törenle gömülmesinin hem gömülen için hem de o törende din görevlisi olarak bulunanlar için ıstırap vericidir.
Kıssadan hisse: Bize de ıstırap veriyor. Bu Allahsız gömülme durumu; başta seküler cenazelerin gözde mekânları olan Teşvikiye ve Levent Camilerindekiler olmak üzere, devlet memuru imamlara ve mütedeyyinlere de…
 

Lütfen artık, mesela yakılabilelim… Artık istedikleri gibi gönderin ateistleri… Vasiyetini bu yönde tayin edenleri” (1).
Bu yazıyı okuyunca aklıma böyle bir soru geldi. Ne dersiniz, cenaze namazı siyaseten kılınır mı? Ülkemizde, ateistliği tescil edilen bir kimse vefat ettiği zaman, dini törenle toprağa verilmesi tartışılır. Kimi çevreler, “dini tören yapılsın.” Kimi çevreler de “dini tören yapılmasın.” der. Gene de o ateist için dini tören yapılır.
 

Bundan beş-on sene önce ateistliği tescilli birinin ölümünde, dini tören yapılsın mı, yapılmasın mı tartışması çıktı. Bu konu, Din İşleri Yüksek Kurulu üyelerinden birine soruldu. O da: “Siyaseten kılınır!”demişti.
Ateist: Tanrı tanımaz, Allahsız, mülhit, kâfir, müşrik, dehri, yani tabiatperest, hesaba, ahiret hayatına inanmayan kimseye denir.
Ateizm: Allah’ı reddetmek, Kitap ve Sünneti kabul etmemek, dehriyye mezhebi, sekülarizm, materyalizm.
Aslında ateistin de bir tanrısı vardır. Çünkü insanın tabiatında din duygusu vardır. Bu itibarla onun ilahı heva ve hevesidir. Yani nefsi, istek ve arzularıdır.
 

Kur’an-ı Kerimde şöyle buyurur: “ (Ey Muhammed!) hevâ ve hevesini kendine ilâh edinen, Allah'ın kendi ilmi dâhilinde saptırdığı, kulağını ve kalbini mühürleyip gözüne perde çektiği kimseyi görüyor musun? Şimdi onu Allah'tan başka kim hidayete erdirebilir? Hala düşünmez misiniz?” (2).
Ateistin dini törenle gömülmesi caiz değildir. Çünkü o, Allah’ın selam ve bereketinden mahrumdur. Nuh (a.s), oğlu Kenan Nuh tufanında helak olduğu zaman onun için Allah’tan mağfiret istedi; reddedildi.
 

Bu hususu Kuran-ı Kerim şöyle açıklar : “Nuh Rabbine niyaz edip dedi ki: "Ey Rabbim! Oğlum benim ehlimdendi. Senin vaadin de elbette haktır ve gerçektir. Ve sen hâkimler hâkimisin"
“ Allah: "Ey Nuh! O kesinlikle senin ehlin (âilen)'den değildir. Çünkü o salih olmayan bir amelin sahibidir. Hakkında bilgin olmayan bir şeyi benden isteme! Ben, seni, cahillerden olmaktan sakındırırım."
Nuh: "Ey Rabbim! Ben bilmediğim bir şeyi istemiş olmaktan dolayı sana sığınırım. Sen beni bağışlamazsan, bana merhamet etmezsen ben hüsrana uğrayanlardan olurum.” (3).
Ateistlerin canlarının nasıl alındığını Kur’an-ı Kerim şöyle açıklar: “Melekler, o kâfirlerin yüzlerine ve sırtlarına vura vura ve "Tadın bakalım cehennem azabını!" diye diye canlarını alırken hallerini bir görmeliydin.”
“ İşte bu, sizin kendi ellerinizle meydana getirdiğiniz bir sonuçtur. Hiç şüphesiz Allah, kullarına hiçbir şekilde zalim biri değildir” (4).
 

Müfessirlere göre melekler, kâfirlerin / ateistlerin yüzlerine ve sırtlarına demir çubuklarla vura vura böyle diye diye canlarını almaktadır. Bu durum onların Allah’ın hükümlerini beğenmeyip seküler bir hayat sürmeleridir.
Bu durumda ateistin dini törenle gömülmesinin hem gömülen için ve hem de hayatta olan ateistin ıstırabını katmerleştirmiş oluyor. Gömülen ateist için ateşin ıstırabına bir de dini tören ıstırabı eklenmiş oluyor. Diri ateistin iç âlemi çok ıstıraplıdır.

Buna bir de ateistin dini tören ıstırabı eklenmiş oluyor. Elmalılının tefsirinde ifade ettiği gibi kâfirin iç âlimi çok karışıktır. Teknoloji daha da gelişse de onun iç âlemini bir müşahede edebilsek.
Bu güne kadar Türkiye’de Aziz Nesin hariç bütün ateistlerin cenaze namazı siyaseten kılınmıştır. Artık resmi ideoloji, ateistlerin bu çağrısına kulak vermelidir.

M(Bu yazının kaynağı bilinmiyor)
 

Gönderen Mehmet Yıldız 020
Yayın tarihi 23/01/2009
Facebookta paylaş Twitterda Paylaş