Babam derdi ki yavrum! Küçüğü küçümseme;
Küçücük bir darbeden, kalp kırılır mı? deme.
Orman nasıl yanarsa, bir kibriti çakmakla;
Hayırlarda, kül olur, bil ki başa kakmakla...
Babam derdi ki yavrum! Kibir şeytana hastır,
Şeytanla dost olanın, akıbeti iflâstır.
Dünya hırsı doyurmaz, yedikçe aç kalırsın;
Kibirde yükselirsen, kabirde alçalırsın...
Babam derdi ki yavrum! Çürük tahta boyanmaz;
Boyansa da, sıratta, ilk adıma dayanmaz.
Bil ki; o gün ameller, karşımızda duracak;
Önce kendi nefsimiz, bizden hesap soracak..
Babam derdi ki yavrum! Öfke, kanla beslenir;
Şeytan âdemoğluna, “öldür! ” diye seslenir.
Vehimler, vesveseler, öfkeye katran döker,
Şeytan ancak, eûzu-besmeleyle diz çöker...
Babam derdi ki yavrum! Kimseye sır yükleme,
Hiç kimseden sınırsız, bir sadâkat bekleme.
İnsan pervane gibi, rüzgâr bulunca döner,
Gündüz fener kesilir, gece olunca söner...
Babam derdi ki yavrum! Şükredip duruyorum.
Açgözlü insanlara, hep şunu soruyorum:
Bir avuç kara toprak, üç metre kefen için,
Cehenneme bu kadar, ısrarla talep niçin?...
Babam derdi ki yavrum! İnsanoğlu savrulur,
Kalpler; ancak, Allah’ı anmakla huzur bulur.
Makam, mevki, para, pul, insan olmaya yetmez,
İnsanda irfan yoksa, ceset beş para etmez...
Babam derdi ki yavrum! Ölüm herkese yakın;
Onunla arkadaş ol, kaçmaya kalkma sakın.
Ölümle barışırsan, ömürle barışırsın;
Yoksa her türlü şerde, şeytanla yarışırsın...
Babam derdi ki yavrum! Rabbinedir dönüşün;
Huzuruna çıkacak, yüzün var mı? Bir düşün.
Sırattan geçmek için, iki kanat gerekli;
Biri Kur’ân.. Biri de, düşünmektir sürekli...
Babam derdi ki yavrum! Dedikodu zillettir;
Dilden dile bulaşan, kronik bir illettir.
Kur’ân; uzaklaş diyor, gıybetin vahşetinden;
Çünkü insan tiksinir, ölmüş kardeş etinden..
Babam derdi ki yavrum! Dîne hurâfe katma;
Türbede mum yakıp da, şirki, din diye satma.
Yanlarında dururken, Kur’ân gibi bir liman;
Gör ki; şirk denizinde, boğuluyor Müslüman...
Babam derdi ki yavrum! Şerde hayır arama;
Unutma ki şeytanlar, bal dökerler harama.
İnsan nefsi zayıftır, aç gözlüdür.. Bilesin.
Sabrı, silah eyle ki; ona galip gelesin...
Babam derdi ki yavrum! Bu yol hayat yoludur,
Tehlikeli virajlar, kavşaklarla doludur.
Dikkat et.. Kur’ân’daki kırmızı ışıklara,
Kaza yaparsan eğer, suçu kendinde ara...
Babam derdi ki yavrum! Kendini helâk etme;
Cahillerden yüz çevir, boşa nefes tüketme.
Çünkü canlı cesetler, ne görür, ne duyarlar;
Onlar, “çağdaş” putların, buyruğuna uyarlar...
Babam derdi ki yavrum! Sık gidersen dostuna;
Bir gün eşik dibinde, yer bulursun postuna.
Kendini bilmeyenin, bil ki, dinmez gözyaşı;
Çünkü sonunda çatlar, dostun da sabır taşı...
Babam derdi ki yavrum! “Çağdaşlık” dedikleri;
Çürümüş bir ahlâkın, erozyon delikleri.
Moda; sık sık değişen, bir heva dürtüsüdür;
Oysa hiç değişmeyen, iffetin örtüsüdür...
Babam derdi ki yavrum! Her şey açık bu dinde;
Şeytana dikkat, diyor, yüz doksan ayetinde.
Ne yazık ki; insanlar, bu çığlığı duymuyor;
Hayvanları ürküten, vahşetine doymuyor...
Babam derdi ki yavrum! Secde şuur demektir;
Şuur yoksa ameller, beyhude bir emektir.
Nefsanî fırtınalar, imanı söndürmesin,
Sen gafleti öldür ki, o seni öldürmesin...
Babam derdi ki yavrum! Bütün dertler bir yana,
Kur’ân da, ümitsizlik haramdır Müslümana.
Her çilenin bir ecri, gecenin fecri vardır;
İnsanın selâmeti, ancak sabrı kadardır.
Babam derdi ki yavrum! Zehirde bal arama;
Nefsin istese bile, dönüp bakma harama.
Zina caziptir.. Çeker yaklaşanı bir anda;
Ona yaklaşmak bile, yasaklanmış Kur’ân’da...