Helal Kazanç ve helal lokmanın önemi
   Peygamber Efendimiz buyurur: "Dünya tatlıdır ve manzarası hoştur (göz kamaştırıcıdır, câzibesi güçlüdür). Şüphesiz ki Allah, onu sizin (imtihanınız olarak) tasarrufunuza verecek ve nasıl davranacağınıza bakacaktır. O hâlde (gaflete düşmemek için) dünyadan (yani onun nefsânî tuzaklarından) sakının!.." (Müslim, Zikir, 99)

İnsan şahsiyetine, en çok etki eden iki önemli unsur vardır:
Bunlardan birincisi, dost bildiğimiz arkadaşlar, İkincisi de çalışıp çabalayarak elde ettiğimiz kazancımızdır. Muhabbetini taşıdığımız insanlara çok dikkat etmeliyiz. Zira insan, çoğu zaman doğru yola da, yanlış yola da yakın arkadaşının telkin ve etkisiyle gider.

Burada asıl üzerinde duracağım konu paradır. Ona haram karıştırmamalıyız, hatta şüphe bile varsa ondan kaçınmalıyız. Çünkü bizim amellerimiz bu kazancımıza ve yediklerimize göre gerçekleşir. "Helâl para, gerçek manada hayra harcanırken şer yoldan gelen para ise, yine şerrin sermayesi olur."(Osman Nuri Topbaş) Bu konuda bir atasözünü çok iyi biliriz "Haydan gelen Huya gider" Yani; Allah'tan gelen Allah'a, Şeytandan gelen şeytana" diye yorumlanır.
 

"Paranın kaderi, kişinin kaderine girer. Herkes zanneder ki ben parama hükmederek istediğim yere harcıyorum. Hâlbuki para; kazanılışındaki manevi temizlik durumuna göre, lâyık olduğu yere gider; sahibinin iradesini de kendi gittiği yere doğru yönlendirir. Yani hâkimiyet çoğu zaman paradadır, sahibinde değil. Para, yılan gibidir. Hangi delikten girdiyse oradan çıkar. Cebine haram para girenin ameli bozulur. En azından amellerindeki ihlâs kaybolur.
 

Dolayısıyla "Parayı nereden kazandığına değil, nereye harcadığına bak, derler". (Osman Nuri Topbaş) Behlül Dânâ bir gün Harun Reşid'den bir vazife ister. Harun Reşid de ona çarşı-pazar ağalığının denetimini verir. Behlül hemen işe koyulur. İlk olarak bir fırına gider. Birkaç ekmek tartar. Hepsi de, normal ağırlığından noksan gelir. Fırıncıya dönüp: Hayatından memnun musun? Geçinebiliyor musun? Çoluk-çocuğun ağız tadıyla yaşayıp gidiyor mu?" diye sorular sorar. Fırıncı bütün sorulara olumsuz cevap verir.

Hayatta memnun olduğu bir şey yoktur. Behlül O'na şu ayeti okur: "Yazıklar olsun ölçü ve tartıya hile karıştıranlara! Onlar insanlardan bir şey ölçerek aldıklarında tastamam alırlar. Satarken ise eksik ölçüp tartarlar. Onlar, hesap vermek için diriltileceklerini hiç akıllarına getirmiyorlar mı? Öyle bir gün ki, insanlar o günde âlemlerin Rabbinin huzurunda divan duracaklardır." (el-Mutaffifîn,1-6).
 

Oradan ayrılarak bir başka fırına geçer. Orada da birkaç ekmek tartar ve görür ki bütün ekmekler normal gramajından fazla geliyor. Aynı soruları bu fırıncıya da sorar ve bütün sorulara olumlu cevap alır. Yani fırıncı gayet huzurludur. Bundan sonra başka bir yere uğramadan doğru Harun Reşid'in huzuruna çıkıp başka bir vazife ister. Harun Reşid: "-Behlül, daha yeni vazife verdik sana, ne çabuk bıktın?" deyince, Behlül şu îzâhı yapar: "-Efendim, çarşı-pazarın ağası varmış. Benden önce ekmekleri de tartmış, vicdanları da. Buna göre herkes zaten hesabını ödeyip duruyor. Bana ihtiyaç kalmamış.."der.
 

(Not: Harun reşit döneminde bir veli) Buradan çıkaracağımız ders çok açıktır ki, kişinin maddî-manevi huzur ve saadetinin ilk şartı helal kazançtır. Çünkü ağızdan geçen her lokma, eğer helâl ise kişiye feyiz ve manevi zindelik verirken, haram veya şüpheli bir lokma ise, gaflet ve hantallık verir insana.
 

Süfyân-ı Sevrî Hazretleriʼne: "-Efendim! Namazı birinci safta kılmanın faziletini anlatır mısınız?" dediklerinde O kişi, Helâl lokmaya dik¬kat çekerek: "-Kardeşim! Sen ekmeğini nereden kazanıyorsun, ona bak! Kazancın helâl olduktan sonra, hangi safta dilersen orada namazını kıl; bu hususta sana güçlük yoktur." cevabını vermiştir.
 

Hadîs-i şerîfte şöyle buyrulur: "Allahu Teâlâ, kulunu helâl peşinde koşmaktan yorulmuş vaziyette görmeyi sever." (Süyûtî, Câmiu's-Sağîr,I,65) "Allahım! Bize helâl rızık nasib ederek haramlardan koru! Lutfunla bizi senden başkasına muhtaç etme!"(Tirmizî, Daavât 111)
 

Gönderen Mustafa ARI 053
Yayın tarihi 09/06/2015
Facebookta paylaş Twitterda Paylaş